Inventing The Abbotts
Inventing the Abbotts filmini izlemedim açıkçası ama afişinden çok etkilendim. Hele ki oyuncuları müthiş bence. Film hakkında fikir vermesi açısından afişler çok yararlı olmayabilir tabii, o yüzden imdb'den de baktım.(ordaki puanlara da itimatım kalmamış olmasına rağmen) 6 puan toplayabilmiş film. Yine de izlemeden bilinmez, belki hayatımın filmidir. Kimbilir:)
Botero Pera Müzesi'nde
Fernando Botero'nun sergisini gezdim geçen hafta. Malum şişman kadınların ressamı olarak biliniyor kendisi, ama sergideki bir yazısında 'ben şişman kadın çizmiyorum! benim derdim hacimlerle' gibi bir açıklamasını okudum. Adam derdini anlatamamış sanırım hala. Neyse, son dönemin popüler ressamlarından birinin sergisini gezmek elbette önemli ama çok da etkileyici değildi hani bana göre. yorum sizin.
Testosteron
Testosteron oyunu son haftasına giriyormuş. biz de bitmeden izleyelim dedik,iyi ki de gitmişiz. Muhteşem performanslar vardı. Hem oyunculuklar hem de metin çok kuvvetliydi. Birincisi gülmekten öldükk bütün salon. Ayrıca çok dinamikti ve bir dakika bile temposu düşmedi oyunun. Evet heryerde yazdığı gibi çok belden aşağı espriler vardı ama hiç de rahatsız etmedi. kısacası çok eğlenceli, tempolu bir oyundu ve de oyuncular çok etkiliydi. mutlaka bitmeden izleyinn!!
Fish eye lomo !
Velvet, Nico vee Warhol
Envirosax
Sonunda ilk internet alışverişimi yaptım! hem de müthiş bir açılışla: P Envrosax çantalarının en büyük özelliği organik ve doğayla dost olması. Tabii bir de rengarenk ve çok güzel tasarımlarının olması. Yukarıdakini seçene kadar baya uğraştım ama sonunda en doğrusunu seçtim sanırım! detaylı bilgi için sitelerine.
Artist's Shit
Vogue Restaurant
Dün gece bir sergi açılışından sonra bjk plaza'nın 13. katındaki Vogue Restaurant'da yemek yenildi. Muhteşem bir mekandı. Hem manzarası, hem servisi hem de lezzetli yemekleriyle. Gitmeden önce sıra sıra dizilip bütün gece sandalye üzerinde yemek yenecek sanmıştık. Ama öyle olmadı. Köprüden topkapı'ya muhteşem bir gece manzarası eşliğinde minik minik servislerle geçirdik geceyi. Salatalığa sarılmış çiğ balıktan, şarap soslu bonfileye kadar herşey vardı. Hesap ödememenin verdiği rahatlık herkesi esir aldı ve gecenin sonunda annem ve babam hariç herkes sarhoştu. Kısacası muhteşem bir sergi ve muhteşem bir gece oldu hepimiz için. Sergiyle ilgili daha detaylı postumu, gazetelerden ilgili haberleri derleyerek koymayı düşünüyorum. Bekleyiniz.
Aragon - Bırakın Gittin Beni
Bırakıp gittin beni bütün kapılarda bütün çöllerde şafakta arayıp öğle vakti yitirdiğim vardığım hiç bir yerde değildin sensiz bir odanın sahrasını nasıl anlatsam hiçbir şeyin seni andırmadığı bir pazar kalabalığını denizde dalgakırandan da seslenip de senden cevap Bırakıp gittin beni kalarak olduğun yerde hareketsiz her yerde bırakıp gittin beni gözlerinle düşlerin yüreğiyle bırakıp gittin beni yarım kalmış bir cümle gibi bırakıp gittin düşen hep ben oldum en küçük kımıldanışında senden Başını çevirdiğin için ağladığımı görmedin hiç bana bakıp görmediğin için ben yokken içini çektiğin için Ayağına düşen gölgene acıdın mı hiç sen |
Louis Aragon |
Fazıl Bey
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)