Yanılsamalar Kitabı
'' hayatin icinden gecerken geride kendimizin 3 ya da 4 goruntusunu birakiriz, hicbiri otekine benzemez; onlari gecmisin sisleri arasindan goruruz; degisik caglarimizin portreleri gibidirler..'
Paul Auster'ın Yanılsamalar kitabını okumaktayım. Elimden kalem düşmüyor okurken. Her satırını not alasım geliyor. Evet, çok etkilendim.
Bu arada yukarıdaki fotoğrafı çeken Mark Mahaney.
gel artık ...
Müze Mağazaları
Geçenlerde müze mağazalarıyla ilgili bir yazı okudum gazetede. Hakikaten İstanbul Modern, Garajistanbul, Sakıp Sabancı Müzesi gibi bir çok müzenin muhteşem mağazaları var. Ama şöyle bir düşündüğümde benim en keyif aldığım mağaza İstanbul Modern'de. Yukardaki aksesuarlar mesela. Bu seneki bienal kapsamındaki küçük 'tezgah'da da çok güzel tasarımlar vardı. Hatta bienalden hatıra bardak altlığı da almışlığım vardır. Herneyse, Sakıp Sabancı müzesinde ise çok güzel ve uygun fiyatlı ajandalar var. Yeni yıla yaklaştığımız şu günlerde hatırlatiyim dedim.
Kaçık kedi
Vogue; 50's 60's
Bruno Benini
Bruno Benini isimli bir fotoğrafçının fotoğraflarndan biri. Açıkça söyliyim diğerlerini bilmiyorum. google'da şöyle bir baktım sadece. Bu fotoğrafla nerede karşılaştığımı hatırlamıyorum ama çok etkilenmişim belli. Kadının saç modeline rağmen gayet masalsı. Ayakkabılara da bayıldım. Özel günler dışında giyemediğim bir ayakkabı modeli olmasına rağmen, topuklu ayakkabılara karşı ayrı bir ilgim var itiraf edeyim. Çok da güzel tasarımlar yapıolar. Bir ara onları da koyacağım buralara.
Ya ben bugünlerde konularda sapmalara uğruyorum. Bir istikrarsızım ki sormayın.
Ya ben bugünlerde konularda sapmalara uğruyorum. Bir istikrarsızım ki sormayın.
Simpsons 20 yaşında!
Simpsons'da karşılaştığımız tüm karakterleri bir posterde toplamışlar, 20. yıl şerefine. İnsanın bir yerlerden bulup tekrar izleyesi geliyor. Hele ki hastaysanız ve bütün gün kadın programlarından başka bir şey bulamıyorsanız ilaç gibi gelirrr vallahi.
Televizyonu sadece geniş ailenin bilumum tekrarları ve yeni bölümleri için açmak lazım. Bir iki birşey daha var tabii haksızlık etmemek lazım. Misal sadece sevgili hocam Hülya Uğur Tanrıöver'in 'şeytanın avukatlığı'nı yaptığı ntv'ki on kadın programı. sırf hülya hocamız için başka gereksiz muhabbetlere maruz kalsak bile.. başka da vardır, ayy hatırlayamadım. konu nerelere geldi. burda bitireyim.
bu arada posteri incelemek için buradan buyruuun.
Edie Sedgwick
Postmodern Western
''Some are born to sweet delight; some are born to endless night.'' William Blake
Jim Jarmush'un diğer filmlerinden ayrı bir yerde duran filmi Dead Man bazı yazarlarca postmodern western olarak tanımlanmış. Çok da yakışmış kanımca. İzlediğimde çok etkilendiğim, bir de üstüne hakkında yazılan yazıları okuyunca daha büyük bir heyecanla tekrar tekrar izlediğim bir film Dean Man. Ana karakterin adıyla filmdeki şiirlerin bağlantısını çözmem, üzerine yazılan eleştiri yazılarını okuduktan sonra olmuştu. Buraya yazmam da bir dergide filmin tekrar anılmasıyla oldu. Herkes sever mi bilmem, çok da sıkılan oluyordur eminim. Ama daha önce bir Jarmush filmi izlediyseniz ve sevdiyseniz mutlaka izleyin derim. Ha bi de Johnny Depp faktörü var tabii :)
doktor girmeyen evler için.
zamanında armut şeklinde kadın vucutları makbulmuş. ama elma şeklinde bir kadının hiçbir dönemde tercih edildiğini sanmıyorum. Herneyse, ben zaten bu illüstrasyonu kilo problemleri için paylaşmıyorum. Niyetim tamamen sağlıktır. Şu meşhur domuz gribi de değil derdim, bedenimi ne kadar hor kullandığımı anlamam ve bunu değiştirmeye karar vermemle ilintili. Size de tavsiye ederim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)